Türk mitolojisinde rüya motifinin çok önemli bir yeri vardır. Aslına bakıldığında rüyaya, Türk edebiyatında, İslamiyet’ten önce ve İslamiyet’ten sonra çok büyük değer verilmiştir. Türk edebiyatının genel seyrine dikkat edildiğinde efsanelerde, menkıbelerde, destanlarda, halk hikayelerinde, aşıklık geleneğinde vb. pek çok alanda rüya çok önemli bir yere sahiptir.
Konuyla ilgili olarak vereceğimiz ilk örnek, ilk edebi örneklerimizden birisi olan Oğuz Kağan Destanı’ndandır. Oğuz Kağan Destanı’nda, Oğuz Kağan’ın veziri Uluğ Türk, rüyasında: “Altın bir yayın gün doğusundan gün batısına; üç gümüşokun ise kuzeye doğru gittiğini” görür. Bu rüyasını Oğuz Kağan’a anlatırken de “Gök Tanrı düşümde verdiğimi hakikate çıkarsın! Tanrım bütün yer yüzünü senin nesline bağışlasın” diye dua eder.
Oğuz Kağan, Uluğ Türk’ün rüyasını ve yorumunu çok beğenmiştir. Onun öğütleri üzerine oğullarını çağırarak gönlünün av istediğini söyler. Gün, Ay ve Yıldız’ı gün doğusuna; Gök, Dağ ve Deniz’i de gün batısına gönderir. Gün, Ay ve Yıldız, bu yolculukta pek çok av avladıktan sonra buldukları altın bir yayı babalarına getirirler. Oğuz Kağan çok sevinir ve yayı üçe bölerek onların da yay gibi olmalarını, okları göklere atmalarını öğütler. Diğer yandan Gök, Dağve Deniz de yine pek çok av avladıktan sonra yolda üç gümüşok bulurlar. Buldukları bu okları tıpkı diğer kardeşleri gibi babalarına verirler. Oğuz Kağan, okları üçe bölüp küçük oğullarına verirken, yayın oku atacağını ve onların da oklar gibi olmaları gerektiğini söyler. Aslında anlatıda geçen bu rüya ve yorumunun sembolik bir mahiyeti vardır. Burada kastedilen şey Oğuz Kağan’ın devletinin büyük bir devlet olacağıdır.
Büyük bir imparatorluk kurulurken, devletin kuruluşfelsefesini böyle bir rüyaya dayandırma ve böylece manevi bir güç kazanma Türk devletlerinde bir gelenek halindedir. (Bu gelenek Türkler Müslüman olduktan sonra da devam etmiştir. Bu konuda Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in gördüğü herkesin malumudur.)
Oğuz Kağan Destanı’nda UluğTürk’ün gördüğü bu rüya, Oğuz Kağan’ın devletinin doğudan batıya; güneyden kuzeye kadar büyük bir bölgeye hakim olacağına dair, ilahi kaynaklar tarafından bildirilen bir müjde niteliğindedir. Bir başka bakışaçısıyla bu rüya, Oğuz Kağan’ın daha kağanlığının başlangıç yıllarında beylerini ve halkını topladığı toyda dile getirdiği:
Daha deniz, daha müren Güneşbayrak, gök kurıkan
sözünün tecellisi konumundadır. Bilge bir kişi olan Uluğ Türk’ün gördüğü rüyayı Oğuz Kağan’a anlatmasından sonra, Oğuz Kağan, yönetim stratejisini rüyada işaret edildiği şekilde belirler; oğullarından üçünü gün doğusuna, üçünü de gün batısına gönderir. Oğuz Kağan’ın oğullarının gittikleri yerlerde rahatlıkla avlanmaları da onları bu ülkeleri fethetmeleri biçiminde de yorumlanabilir.
Rüya motifi ile ilgili olarak vereceğimiz ikinci örnek, Göç Destanı’nda yer almaktadır. Destanda Uygur hakanı Buğu Han, yedi yıl altı ay yirmi iki gece sürekli rüyasında bir peri kızı görür. Peri kızı her gece ona dünyanın efendisi olacağını söyler. Han uyanınca ordusunu toplar kardeşlerini çeşitli ülkelere seferler yapmak üzere ordunun başına geçirir. Kardeşleri dört bir yana seferler yaparlar ve Orhun vadisini ganimetlerle doldururlar.
Bir müddet sonra Buğu Han bir rüya daha görür. Bu kez rüyasında beyazlara bürünmüş, başında beyaz şerit, elinde Yada taşı olan bir kişi Buğu Han’a bu Yada taşını alması ve saklaması halinde dünyanın dört bir yanındaki milletleri buyruğu altına alabileceğini söyler. Aynı rüyayı Buğu Han’ın veziri de görmüştür. Bunun üzerine Buğu Han ordusunu toplayarak yeni seferler düzenlemiş, pek çok ülke fethetmişve bütün milletleri buyruğu altına almıştır.
Göç Destanı’nda anlatılan bu hadiselerdeki Buğu Han’ın gördüğü her iki rüyanın da gelecekten haber verme niteliğinde rüyalar olduğu görülmektedir. Tıpkı Oğuz Kağan Destanı’nda olduğu gibi burada devletin büyüyüp gelişmesinde en önemli dayanak noktası kendisine gösterilen rüyalar olarak kabul edilir. Hakan, rüya yorumlarından güç alarak ülkesinin sınırlarını genişletir ve yeryüzünün hakimi olur.
Bu bölüm Dr. Muhammet Kuzubaş’ın “İlkellere ait anlatılarda rüya motifi” isimli çalışmasından alıntıdır.
Tam metne buradan ulaşılabilir.
Tüm Makaleleri Gör |