Üçüncü grup uyku bozukluğu parasomnia, yani uyku sırasındaki istenmeyen ve kontrolsüz davranışlar. Parasomnia sorunu genellikle NREM uykusunun yavaş dalga evresi olan 3 ya da 4 evresinde yaşanıyor. Bu evreler uykunun ilk üçte birlik kısmını oluşturuyor.
Parasomnia hastalığı olan kişilerde, uyku sırasında ani kasılmalar, kafa bulanıklığıyla uyanma, uykuda yürüme, çığlık atma, zor uyanma gibi istenmeyen ve kontrol edilemeyen davranış şekilleri görülüyor. Bu kişiler kasları n gevşediği derin uyku evresine giremiyor ve gece boyunca ani kasılmalarla uyanıyorlar. Parasomnia hastalığının en sık görülen şekli, NREM parasomnia denen durum. Genellikle çocukluk çağlarında görülen bu durum temel olarak uykudan ani uyanmayla kendini gösteriyor. Ancak bu rahatsızlık erişkinlerde de görülüyor. Uykusuzluk, aşırı alkol alımı, yorgunluk, stres ve ateşli hastalıklar parasomniayı tetikleyen etkenler arasında.
Gecenin bir yarısında kafa karışıklığıyla uyanmak, parasomnianın sık görülen şekli. Kişi, derin uykudan kafası karışmış şekilde uyanıyor ve sarhoş bir insanın davranışlarına benzer hareketler yapıyor. Yataktayken anlamsız hareketler ve ağlama gibi davranışlara neden olan bu duruma uyku sarhoşluğu da deniliyor. Uyurgezerlik olarak bilinen uykuda yürümek de bir parasomnia çeşidi. Bu rahatsızlık genellikle çocukluk yaşlarında görülüyor. Yapılan araştırmalarda çocukların %1-17sinde uykuda yürüme görülüyor. En sık görüldüğü yaşlarsa 11-12. Ancak erişkinlerde de %4 oranında uyurgezerlik oluyor. Bu rahatsızlığın en önemli riski, uyku sırasında kişinin pencereden ya da balkondan atlayarak kendine zarar vermesi. Bu nedenle derhal tedavi edilmesi gereken bir durum.
Uyku terörü, parasomnianın en dramatik çeşidi. Bu kişiler uykudan çığlık atarak uyanıyor. Panik ve istemsiz hareketler görülüyor. Yataktan aniden kalkıp odanın içinde koşmak ve duvarlara yumruk atmak, uyku teröründe sık karşılaşılan hareketler. Bu rahatsızlık sırasında kişiler umulmadık davranışlar yaparak hem kendilerine hem de başkalarına zarar verebiliyorlar. Bu davranışlar sırasında kişiyi uyandırmak oldukça güç ve genellikle yapılanlar sonradan hatırlanmı yor. Çocuklukta sık görülmekle birlikte erişkinlerde de sanıldığından daha sık, %3 oranında görülüyor. Uyku terörü, davranış tedavisi ya da ilaçlarla düzeltilebiliyor.
REM parasomnia olarak bilinen ve REM uykusunda oluşan davranış bozuklukları, görülen rüyaların gerçek gibi yaşanmasına ortaya çıkabiliyor. Örneğin, kişi rüyasında kavga ettiğini görüyorsa, yatakta doğrularak etrafa yumruk atmaya başlıyor. Normal bir kişide REM uykusu sırasında, rüya görürken göz kasları dışındaki istemli kaslar felç durumunda oluyor. Kaslarda meydana gelen felç benzeri gevşeme rüyalara kişinin bedensel yanıtlar vermesini engelliyor. Ancak REM parasomniası olanlar, rüyalarını bütün canlılığıyla yaşıyorlar. Bu eylemler sırasında çeşitli yerleri morarıyor ya da kırılabiliyor. Bu kişiler kendilerine zarar vermemek için kendilerini yatağa bağlamak, duvarları yumuşak yastıklarla kaplamak ve içinde sert cisim olmayan odalarda uyumak gibi önlemler alıyorlar. Bu durum genellikle erkeklerde ve 50 yaşın üzerinde görülüyor. Ani başlayan şekli olduğu gibi yavaş başlayıp sinsi ilerleyen kronik şekli de görülüyor. Depresyon için kullanılan anti-depresan ilaçlar bu tür uyku bozukluklarına neden olabiliyor. Sinir sisteminin ağır ilerleyen, Parkinson gibi kronik hastalıkları da bu bozukluğa yol açabiliyor. REM parasomnia, sinir sistemini harap eden hastalıkların ilk belirtisi olabiliyor. Parkinsonun diğer belirtileri başlamadan 10 yıl önce bile görülebiliyor. Son derece vahim sonuçlara yol açabilecek REM parasomniası, önemsenmesi ve derhal tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Benzodiazepin grubu ilaçlardan birisi olan klonazepam bu hastalıkta tedavisinde kullanılıyor. Klonazepam, etki mekanizması bilinmese de hastalığın tedavisinde oldukça etkili.
Tüm Makaleleri Gör |